Anadolu'nun Uzak Bir Köyünde

Günlerden bir gün 
Pazarlardan bir pazar 
Dünlerden bir dün....
İnsanlar kahvaltılarını yapmış öğle yemeklerini yerken, facebook gece iletilerini kontrol ederken, #pazarpazartakiplesiyoruz trend olmuşken,biz köye doğru bir  kahvaltı uğruna yollara düşmüştük...
Dağları aştık,gölleri geçtik,barajlar,köprüler (M.Sinan yapımı) gördük... 
Az gittik uz gittik dere tepe düz gittik.

Sonunda ilk babamın köyüne geldik ve kırk çeşit olmasa da  
az öz çeşit kahvaltılıkla 
yollarda türkü çağıra çağıra gelen karnımızı doyurduk.

Kardeşimin sevmediği arı dibinde bittiğinden 
ben o bakımdan rahat ettim.

Bu rahatlıklar" hanii ooo şalımaa taç yapacağııım çiçekleeer" diyerekten bir oyana bir buyana başaldım taç yapmaya.Ama o da nesi!! Yeterli çiçek sayısı elde edilemediği için
 bir bileziklik halka oluştu ancak! -_- 
Baktık yaylaya inen dedemin geleceği yok biz de oradan annemin ilçesine göç etmek için bir kez daha düştük yollara. Az gittik gitmedik annemin kekin sevdasına babamın mantar bulma umuduna durduk yolda.
O da nesi bir şahin!!

Beni kapamadan ben de onun bir resmini alamadan uçtu uçtu şahin uçtu.


İlçeye vardık sonunda. 
Dallarda çağla,badem bekleyen kız kardeşim hayal kırklığı yaşasa da meyve bahçesinin yerine çiçek bahçesi tarafından karşılanmakta karnımızı doyurmasa da gözümüzü doyurdu ^_^

Bir aslan "miyav" dedi. Aslan gibi kediydi ama hemen nerede aslan demeyin.

Güneşli havada fazla oksijenle kafaları bulmuşken aniden gelen bir yağmur kendimize getirdi bizi.
Çaylar içildi muhabbet edildi ve gitme vakti geldi.... 

(Gökten 3 elma düşecekti ama elmalar olmamış.)

-Mutlu Son-

1 yorum:

  1. çok güzel,bahar kokulu bir post olmuş,severek okudum.kediye bayıldım.bu arada çiçekten taç konusunun olmaması belki daha iyi olmuş böcek oluyor hatta arıları da çekiyor taçlar bazen:)

    YanıtlaSil

Blogger tarafından desteklenmektedir.